ForuM LaGaLuGa
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ForuM LaGaLuGa

Forum Laga luga Müzik, Eğlence,Oyun Hepsi Burada!
 
AnasayfaPortalGaleriAramaLatest imagesKayıt Olhttp://lagaluga.all-forum.net/chatradyo-h1.htmlSitemizden Oyun OynaGiriş yap

 

 Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ?

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
HeLL_LeaDeR
Süper Moderetör
Süper Moderetör
HeLL_LeaDeR


Mesaj Sayısı : 175
Kayıt tarihi : 15/01/08
Yaş : 34
Nerden : ℓüℓєвυяgαz

Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Empty
MesajKonu: Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ?   Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Icon_minitimePaz Ocak 20, 2008 1:57 pm

HAYATI
Mustafa
Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne
Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi
Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV.
yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık
Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki
Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis
subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi,
1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü
küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.

Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle
mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi
Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla
Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu
bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra
1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni
Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır
Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı.
1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi'ne devam
etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı.
1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de
Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19
Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak
görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na
katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde
çalışmaya başladı.

1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta,
Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde
görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını
kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.

Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve
Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri
alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya
Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa
yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I.
Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda
kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da
görevlendirildi.

1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de
bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez!
" dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz
ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker
çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman
kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda
durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi.
İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti.
Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar
Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II.
Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık
253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı
korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu
emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini
değiştirmiştir.

Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve
Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus
kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam
ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi.
Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde
bulundu. Bu seyahatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek
tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü.
Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı.
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de
Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun
kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye
Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.

Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını
işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19
Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı
genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının
kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23
Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919
tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu
için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da
Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda
önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa
Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın
başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya
başladı.

Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgali
sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920
tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı
İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı
önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye
Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu
bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:



Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.

Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş, Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921)

I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)

II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)

Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)

Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)

Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi
Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş
Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı.
Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il
büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe
dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla
yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de
hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece
Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 29 Ekim 1923'te
Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı
seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk
hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde
yükselmeye başladı.

Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM
Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı
düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk
ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir
cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM
Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde
denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi.
Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet
başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in
kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl
Nutku'nu okudu.

Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife
Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5
Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet
(İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı
kızları ve Abdurrahim Tunçak'ı manevi evlat edindi. Mustafa ve İhsan
adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek
hazırladı.

1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara
ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kız kardeşine, manevi
evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı,
müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi.
Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla
ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği
Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam
yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin
sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi.
Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider,
çalışmalara bizzat katılırdı.

Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı
siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda
hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici
istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi.
Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953
günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.

Devamı Gelecek ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ZinciR
Yönetici
Yönetici
ZinciR


Mesaj Sayısı : 122
Kayıt tarihi : 12/01/08

Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Empty
MesajKonu: Geri: Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ?   Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Icon_minitimePaz Ocak 20, 2008 3:05 pm

okumuştum bunu bi yerde
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://lagaluga.forum-canada.com
canawar
Yönetici
Yönetici
canawar


Mesaj Sayısı : 145
Kayıt tarihi : 18/01/08

Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Empty
MesajKonu: Geri: Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ?   Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Icon_minitimePaz Ocak 20, 2008 5:57 pm

bunu kimse okumaz keşke bölüm bölüm yapsaydın kısaltsaydn
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
||||JAVAS||||
Moderetör
Moderetör
||||JAVAS||||


Mesaj Sayısı : 88
Kayıt tarihi : 17/01/08
Yaş : 29
Nerden : ANKARA

Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Empty
MesajKonu: Geri: Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ?   Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ? Icon_minitimePtsi Ocak 21, 2008 1:34 pm

ben okudummmmm saol hell
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://crazyy.forumm.biz
 
Atatürkü yeterince tanıyormuyuz ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ForuM LaGaLuGa :: Atatürk&Şehitler :: Atatürk-
Buraya geçin: